Off-University. Academy without Borders.

The demise of democracy and the rule of law in Turkey is not a temporary development. Since the Gezi-Protests in 2013, the vibrant civil society active in the country has been systematically persecuted and, intimidated. Hundreds of journalists, lawyers and the opposition are in prison. It is highly probable that people in Turkey will not be able to act, speak, or think freely for decades to come, a situation that directly impacts academic freedom as well. Since the attempted coup in July 2016 followed by the declaration of the state of emergency, thousands of scholars have been removed from their positions or subjected to legal investigations, generally precluding them from ever re-entering the academic job market. Some are detained. In Germany alone, a few hundred of these scholars live in exile. While some are among the most distinguished scholars in Turkey, even more numerous are junior academics whose careers have now been destroyed from the very start.

Academics who signed the petition “We won’t be party to this crime” calling for peace and an end to the shelling and draconian curfews targeting Kurdish-majority cities, have been persecuted with particular harshness since the beginning of 2016. Members of the academy who spoke out against these attacks are being criminally prosecuted in Turkey as supporters or even members of terrorist organizations and are being pushed out of academic life. The point is obviously to silence those voices that struggle for peace and against war.

Anti-Intellectualism and populism are surely not a problem particular to Turkey. Many countries have lived through a crack-down on their emancipatory forces. In many countries scholars are forced to flee from war or civil war and thus being separated from their work.

We are now trying the obvious: the continuation of emancipatory and critical university education and research, which gets increasingly difficult in Turkey and elsewhere. Off- University offers courses free of charge and open to everyone – but especially to refugees, exiled and those imprisoned. It is available everywhere and independent of authoritarian regimes and national borders.
****************************************************************
Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinin ortadan kaldırılışı geçici bir girişim değildir. Önümüzdeki onyıllarda Türkiye’de özgürce hareket etmenin, konuşmanın ve düşünmenin mümkün olamayacağı da kuvvetle muhtemeldir. Bilim hürriyeti de bu durumdan doğrudan etkilenir. Çoğunluğu Kürt nüfusa sahip kentleri hedef alıp sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte uygulanan bombardımanlara karşı Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin maruz kaldığı takibat ise özellikle ağırdır. Bu saldırılara karşı çıkan akademisyenler, terör örgütlerinin destekçileri ve hattâ üyeleri sayılarak Türkiye’de kovuşturularak akademik hayatın dışına itiliyorlar. Şimdiden binlerce biliminsanı okullarından ihraç edilmiş veyahut kovulmuştur ve aynı zamanda da akademik iş piyasasına girişten men edilmiştir. Bazıları hapishanelerde yatıyor; sadece Almanya’da sayıları yüzlerle ifade olunan birçoğu ise sürgünde yaşıyor. Aralarında ülkenin en mümtaz araştırmacılarından sayılanlar var; fakat kariyerleri ta başından mahvedilmiş genç biliminsanları çoğunluğu oluşturuyor. Amacın eleştirel ve savaş karşıtı sesleri susturmak olduğu açıktır.

Bunlar sadece Türkiye’ye özgü bir hadise değildir: Eleştirelliğe, bilime ve entelektüel duruşlara karşı hareketlerle popülizm son yıllarda birçok ülkede özgürleştirici güçler üzerinde baskılar kurmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde biliminsanları savaş veya içsavaştan göçe zorlanarak akademik çalışmalarını bırakmaya mecbur kalmıştır.

Şimdi bariz bir ihtiyacı karşılamayı denemeliyiz: Türkiye’de dünyanın başka yerlerinde gitgide engellenen özgürleştirici ve eleştirel akademik faaliyetleri, çevirimiçinde devam ettiriyoruz. Bu eğitim ücretsiz ve herkese açık, fakat özellikle mültecilere, sürgün edilmişlere ve hapsedilmişlere yöneliktir. Her yerde, otoriter rejimlerden ve ulusal sınırlardan azade.

Concretly, we are organising online the “Tough Questions on Peace” conference in order to help the voice of peace beeing raised. This conference will be held in the week between the October 7th and the 15th on www.off-university.de. This meeting is the first step towards an online solidarity network by scholars of the world to share knowledge across borders and disciplines. It addresses an issue of urgency for everybody: What are the causes of war? What are its visible and invisible forms? How to make peace and keep it?

In the medium term, Off-University will offer online courses by scholars subjected to political persecution. Off-University stands for free, peacefull, egalitarian and horizontal education free of charge. We aim to become an institution that addresses all individuals who have been stripped of their right to education and research by anti-democratic regimes.

In the long run, a complete and high-quality programm of study will be offered at Off-University that will also be able to grant diplomas.

******************************************************
Somut hedefimiz: Barışın sesini dünyanın her köşesine taşımak için “Barış Hakkında Zor Sualler” konferansı çevrimiçi bir ortamda organize ediyoruz. Konferans, 7.10.-15.10.2017 haftasında www.off-university.de sayfasında yer alacak. Konferansı disiplinlerarası ve sınırlar ötesi bilgi paylaşımı ve dünya akademisyenleri arasında kurulacak çevrimiçi bir dayanışma ağının ilk adımı olarak tasarlıyoruz. Konferans hepimizi ilgilendiren konuda bilimsel tartışmayı başlatıyor: Savaş nereden geliyor? Onun görünür ve görünmez halleri neler? Barış nasıl sağlanır ve korunur?

Orta vadede Off-University siyasî takibata uğramış biliminsanlarından tarafından verilen çevrimiçi dersler düzenliyor. Özgür, barışçıl, eşitlikçi, yatay ve ücretsiz bir eğitim anlayışını savunan Off-University antidemokratik rejimlerce eğitim ve araştırma hakkı elinden alınan tüm bireylere açık bir eğitim ve araştırma kurumu olmayı hayal ediyor.

Uzun vadede Off-University bütünlüklü ve yüksek kaliteli bir eğitim programı sunacak ve diploma verebilecek bir üniversite kimliğine bürünmeyi hedefliyor.

1. By supporting the Tough Questions about Peace Conference, you contribute to an academic debate that increases our knowledge on peace.
2. You are supporting scholars, who work in an environment that constantly imposes war, but who continue to talk about peace.
3. You are supporting the establishment of an academic solidarity platform where opponents of war and critical thinkers from all over the world can come together.

*************************************************************
1. Barış Hakkında Zor Sualler Konferansı’nı destekleyerek barışa dair bilgileri artıran bir akademik tartışmaya katkı sunmuş olacaksınız.
2. Savaş ve baskı altındaki bir akademik ortamda, barışın olasılığını tartışmaya devam eden akademisyenleri desteklemiş olacaksınız.
3. Türkiye’den dünyaya açılan savaş karşıtı akademisyenlerin sınırlar ötesi bir dayanışma platformu kurabilmesinin ilk adımlarını atmada onlara destek olmuş olacaksınız.

The money collected via this crowdfunding will be given directly to scholars subjected to political persecution and especially to those “Academics for Peace” who have signed the above-mentioned petition and subsequently lost their job by state of emergency-decree. For each presentation at the conference Tough Questions about Peace, we will pay 200 € as an honorarium.

**************************************************************
Crowdfunding aracılığıyla toplanan para doğrudan siyasî zülme uğramış, özellikle „Barış için Akademisyenler“‘in çağrısıyla imza attıp KHK ile işten ihrac edilmiş biliminsanlarına gidiyor. Barış hakkında Zor Sualler Konferansında sunulan her bildiriye 200 € telif hakkı olarak ödenecek.